Denizlili iş insanlarından seçim sonrası 'uzlaşma' vurgusu
Denizli'de, iş dünyası temsilcileri, seçimlerin sonuçlanmasıyla piyasalardaki belirsiz havasının sona erdiğini belirtirken, toplumsal ve ekonomik uzlaşma vurgusu yaptı.
DTO Başkanı Uğur Erdoğan ise yeni sistemin karar alma süreçlerini hızlandıracağını umduklarını dile getirdi. Oylamaya katılan seçmen sayısındaki yüksek oranın, halkın demokrasiye bağlılığının simgesi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Bir kez daha demokrasi kazandı. Ülkemiz ve ilimiz, hiçbir tatsız olaya mahal vermeden, seçimi tamamladı. Halkta sağduyu hakimdi. Halkımız, iradesiyle daha güçlü bir yürütmeye ihtiyaç duyduğunu gösterdi. Meclisi yeniden yapılandırdı. Halkın ve ülkenin faydasında buluşabilen, uzlaşmacı bir siyasi irade ile istikrar istediğini, TBMM'ye de yansıttı. Yeni sistemin, bürokrasiyi azaltmasını ve karar alma sürecini hızlandırmasını umuyoruz. Şimdi artık ülkemiz ve milletimiz için canla başla çalışma vaktidir. İş dünyası olarak milletimiz ve üyelerimiz adına yeniliklerin kesintisiz takipçisi olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu da 24 Haziran seçimleri ile uzun zamandır süren piyasalardaki belirsiz havasının sona erdiğini kaydederek, "Artık hepimiz işimize bakmalı daha fazla üretim daha fazla istihdam daha fazla ihracat için durmaksızın çalışmalıyız. Türkiye olarak istikrarlı ve güçlü olmamız sadece bizim için değil dünyadaki ve bölgemizdeki tüm ülke ve insanlar için önemlidir. Seçimlerdeki katılım oranı vatandaşlarımızın demokrasiye olan inancını ve güvenini göstermiştir. Bundan sonraki dönemde daha az bürokrasi ile daha hızlı karar alarak müreffeh ülkeler seviyesine ulaşmak hedefine daha çabuk varacağımıza inancımız tamdır" dedi.
DEGİD Başkanı Melek Sözkesen ise demokrasi ve ekonomi için uzlaşma vakti olduğunu söyledi. İş dünyasının beklentilerini sıralayan Sözkesen, şunları söyledi:
"Türkiye'nin dış politikasında barışçıl, iyi komşuluk ile ekonomik ve ticari hayatını ön planda çıkarmış, piyasa ekonomisinin hukuksal ve kurumsal altyapısı güçlü, evrensel düzeyde kişi hak ve özgürlüklerine saygılı katılımcı ve çoğulcu demokrasiden asla vazgeçmeyen ve seçim döneminde her adayın programı ve taahhütleri arasında yer alan OHAL'in bir an evvel kaldırılmasını beklemekteyiz. Dünyanın hızlı bir gelişim ve dönüşüm yaşadığı son zamanlarda, dijitalleşen Türkiye'ye, tüketen değil, her gün daha çok üreten olabilmesi için yeni stratejilere, tarım sanayi hizmet gibi sektörlerde topyekun dönüşümün desteklenmesine, kalite kurumsal yönetim ve rekabet gücünün artırılmasına, kadınların reel ekonomiye katılmasına ihtiyaç vardır ve ivedilikle uygulanacağına inancımız tamdır."
DHA / Ramazan ÇETİN