Gündem:
banner175
Eski rektör hakim karşısına çıktı, ‘Ben FETÖ'cü değilim' dedi ama...
Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın Pamukkale Üniversitesi’ndeki uzantısına yönelik davanın ilk duruşması 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün başlaşmıştı. Duruşmanın ilk gününde 73’ü tutuklu olmak üzere toplam 115 sanık hakim karşısına çıkarıldı.
 
İlk savunmayı 15 Temmuz darbe girişimi sırasında rektör olan Hüseyin Bağcı yaptı. 54 sayfalık savunmasını 3 saatte okuyan ve 3 saat de ifade veren Bağcı, kendisinin FETÖ’cü olmadığını belirtip belirli isimler verip “Onlar FETÖ’cü” imasında bulundu.
 
Denizlihaber.com’dan duruşmayı takip eden Ayhan Akar’ın haberine göre satır başları şöyle:
 
Bağcı savunmasını okurken zaman zaman sesini yükseltti. Bağcı, her şeyi olduğu gibi FETÖ’nün üniversitede kendi döneminde yapılandığı iddiasını da yalanlayarak “Benden önce yapılanmışlar” dedi
 
“BANA MOBİNG UYGULANDI”
Eski rektör Bağcı, iddianamede geçmemesi ve dolayısıyla dava ile alakası olmamasına rağmen 2007 rektörlük seçimleri ve hemen sonrasında mobing uygulandığı iddiasıyla mahkeme heyetine Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç’ı da şikayet etti. 20027’de en çok oyu almasına rağmen dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından atanmadığını belirten Bağcı, “Ancak Fazıl Necdet Ardıç 2. sırada olduğu halde atandı. Ardıç daha sonra Tıp Fakültesi dekanlığından ayrılmamı istedi. Dekanlık ofisim de elimden alındı. Üniversiteler Birliği üyesi olmama rağmen birliğin toplantılarına bile gönderilmedim. Yani o dönemde bana mobing uygulandı” dedi.
 
“2011’DE MUHALİFLERİN OYU İLE SEÇİLDİM”
Sonraki dönemde, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevi yaptığını, bu görevden de alındıktan sonra Denizli’ye dönüp Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü için yeniden hazırlıklara başladığını belirten Bağcı, “3.500 kişiye mesaj attım, dönüyorum dedim. O dönem Prof. Dr. Ahmet Kutluhan da adaydı. Şu an ki rektör Hüseyin Bağ, Doç Dr. Ferhat Ağırman ve bazı hocalar toplantı yaparak diğer üniversiteler ve YÖK’teki yetkililere, Kutluhan’ın desteklenmesi için telefon açtı. 2010 yılından itibaren her kesimden ve gruptan kimselerle pazarlık yapmaksızın görüşmeler yaptım. Gizli saklım olmadan Polisevi’nde, Çamlık gibi yerlerde toplantılar yaptım. Prof. Dr. Hasan Erdoğan ve Prof. Dr. Ceyhun Karpuz’un da bulunduğu konsensüs ekibi ile görüştüm. Sonuçta sosyal demokrat, milliyetçi ve muhafazakar oyları aldım. 4 oy farkla birinci oldum. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından mevzuata uygun olarak atandım. Seçim sürecinden anlaşılıyor ki, örgüt tarafından değil, mevcut yönetime muhaliflerin oylarıyla seçildim” dedi.
 
 
“17/25’TEN SONRA HEPSİNİ TASFİYE ETTİM”
Savunmasında 2015 rektörlük seçimlerine de değinen Bağcı, “17/25 Aralık sonrası paralel yapıya ya da örgüte mensup oldukları kanaatini edindiğim tüm yöneticileri tasfiye ettikten sonra İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Yılmaz ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Özçelik’i rektör yardımcısı olarak atadım. YÖK’ün onayı ile atadığımız vekil ve asil dekanlarla seçim çalışmalarına başladım. Aynı zamanda Prof. Dr. Bülent Topuz, Prof. Dr. Hüseyin Bağ, Prof. Dr. Fahir Demirkan, Prof. Dr. Dursun Dursunoğlu ve Prof. Dr. Vedat Uygur da adaydı. Bu aşamadan sonra paralel yapı-örgütle bağlantılı kişiler benim dışımda birini desteklemek için gizli gizli toplantılar yapıyordu. Seçimlere bir ay kala paralel yapı benim hala diplomalara başı açık fotoğraf istediğim yönünde haberler yaparak, eski rektör Ardıç dönemindeki belgelerle kumpas kurdular. Bunu tüm dünyaya duyurdular. 10 Ocak 2015’te, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Belediye Başkanı Osman Zolan’ın da katıldığı Teknokent açılışında, ‘devlet içinde devlet olmaz’ diyerek paralel yapıyla mücadele edeceğimi ilan etmiştim “ dedi.
 
PROF. DR TOPUZ’A FETÖCÜ SUÇLAMASI
2015 seçimlerinde de Bülent Topuz ve Hüseyin Bağ’ı geride bırakarak rektör seçildiğini savunmasında anlatan Bağcı, “2007, 2011 ve 2015 seçimlerinde Prof. Bülent Topuz ile rakip adaylardık. Bülent Topuz 2007 yılına göre 2015’te oylarını 7 kat artırmış. Gizli toplantılarda ‘Hüseyin Bağcı’ya oy vermeyelim. Bizi mağdur etti’ diyenlerin oylarını kime verdiği anlaşılmaktadır. 3 Ağustos 2016 tarihinde görevden alınmam üzerine 2015 seçimlerinde ikinci sıradaki Bülent Topuz’un değil, 3. Sıradaki Hüseyin Bağ’ın rektör vekili atanması sanırım bu sebeptendir” dedi.
 
Mahkeme Başkanı, Hüseyin Bağcı’nın savunması sürerken duruşmaya 1 saat ara verdi.
Bağcı, duruşmaya verilen öğle arasından sonra, İl İmamı olduğu öne sürülen Mehmet Boz ile görüştüğü iddialarına, “Gerçek dışı. Telefonlarım dinlenmesine ve takip edilmeme rağmen bir görüşme tespiti yok. Kendisini birkaç toplantıda gördüm. Mehmet Boz’un Denizli protokolünde olduğunu söylediler. Bakan ve bürokratlarla yan yana oturuyordu. Bu adamı kim protokole almıştır? Bu konu niye sorgulanmıyor? Bu adam Bakan Nihat Zeybekci, bürokratlar ve milletvekilleri ile açılışlara katılabiliyordu. Bu yaklaşımla, protokolde yer alan devlet görevlilerinin de bu kişiyle irtibatlı olduğunu mu düşünmeliyiz?” dedi.
 
‘BENİ FETÖ’CÜLER GETİRDİ’ DEMEDİM
17-25 Aralık sonrasında, cemaatin devletle çatışmaya girmesinin anlaşılması üzerine geri çekiliyor görüntüsü verdiği iddialarına da cevap veren Bağcı, “Bu süreçten sonra rektör yardımcıları Hüseyin Kaplan ve Ali Keskin’i istifa ettirdim. Prof. Dr. Ahmet Çetin Can, Prof. Dr. Hasan Herken, Prof. Dr. Hüsamettin Deligöz ve Doç. Dr. Şevket Civelek’in istifalarını istedim. Akrabam olan Ali Keskin’i görevden aldıktan sonra, kendisine çok güvendiğim için başhekimliğe getirdim. Kendisi rektör yardımcılığını da istememişti, başhekimliği de istemeyerek kabul etti. Bir süre sonra istemediği görevi yapmaması için mecburen görevden aldım. Vekaleten yaptığım tüm atamalar YÖK onayıyla yapılmış atamalardır. Tanık Ferhat Ağırman’ın iddia ettiği gibi ‘Beni FETÖ’cüler getirdi’ gibi bir söz söylemedim” dedi.
 
ÇOYAN’I REKTÖR YARDIMCISI YAPACAKTIM
Bağcı, Akademik birimleri vekaletlerle götürüp, oyalama yaptığı, bu arada Kenan Çoyan’ı kolladığı iddialarına, “Kenan Çoyan genel sekreterlik görevini vekaleten yürütüyordu. Kendisini rektör yardımcılığı için düşündüm. Ancak bu konuda Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci’nin Prof. Dr. Mehmet Meder’i önerdiğini öğrenince Çoyan’ın genel sekreterlik görevini sürdürmesini istedim. Bu konudaki tüm iddialar gerçek dışıdır” dedi.
 
DARBE GECESİ KAÇMADIM İSTANBUL’DA KÖPRÜDEYDİM
15 Temmuz sonrasında tüm üniversitelerin dekanlarının istifasının istendiğini, bu aşamadan sonra YÖK’te 4 toplantıya katılarak FETÖ/PDY’ye mensup tüm akademisyenlerin açığa alınması yönünde görüş bildirdiğini kaydeden Bağcı, “15 Temmuz gecesi geç e-mail ve SMS gönderdiğim iddiaları var. Bu iddiaların soruşturma dosyasında gösterilmesine anlam veremiyorum. Bana ulaşılamadığı cümlesi kullanılarak, darbe gecesi ortadan kaybolduğum imajı yaratılmaktadır. Ben o gece Denizli Milletvekilimiz Dr. Sema Ramazanoğlu, kardeşim ve yeğenimle İstanbul Kandilli’de akşam yemeğindeydim. Saat 00.26’da FSM köprüsüne gelerek halkla birlikte darbeye karşı durduk. Bu konudaki fotoğrafları mahkemenize sunuyorum. 16 Temmuz’da da Denizli’ye dönüp Üniversite Senatosunu topladım. Darbe karşıtı senato bildirisi hazırladık” dedi.
 
İddianameye konu olan kadrolaşma şikayetlerinin 2 kişiden oluşan bir sendika ve Pamukkale Üniversitesi’nin şu an ki rektörü Hüseyin Bağ tarafından verilen dilekçelerden ibaret olduğuna vurgu yapan Bağcı, bunu iddianameyi okuduktan sonra anladığını söyledi.
----------------------
DÜZELTME
 
Metnin yayınlanmasının ardından 22.06.2017 günü Hüseyin Bağcı’nın vekilleri Avukatlar Semih Albayrak, Tülin Albayrak ve Sevde Betül Bağcı aracılığıyla tarafımıza bir düzeltme metni gönderilmiş ve yukarıdaki metinde geçen saat, “Ancak müvekkilim  habere konu olan 14 Haziran 2017 tarihli duruşmada,
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 00:26‘ da yapmış olduğu meydanlara inin çağrısına atıf yapmış ve Cumhurbaşkanımızın 00:26’da yapmış olduğu çağrı  üzerine hiç vakit kaybetmeksizin derhal meydanlara indiğini...” ifadesi doğrultusunda düzeltilmiştir. Metnin tam hali tarafımızda saklıdır.
 
banner209
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

M’LIFE’DAN MUHTEŞEM AÇILIŞ
Türkiye'nin güzellik ve kozmetik sektöründe önde gelen firmalarından M’Life Beauty & Cosmetic,...

Haberi Oku