Cemaat yurdunda intihar eden iki kız, kurban mı?

2009 ve 2014 yıllarında intihar eden iki genç kızın olayları 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından tekrar gündeme geldi. Denizli’nin önemli medya organlarından Denizlihaber.com, 5 yıl arayla cemaat yurtlarında meydana gelen ve iki gencecik kızın intihar ile sonuçlanan iki olayı tekrar gündeme getirdi ve araştırılmasını istedi.
 
“Şimdi yeniden soruyoruz; O kızları, gencecik yaşta hayattan koparan cemaatler mi?” diye soran Denizlihaber.com, iki kızın olaylarını da şöyle hatırlattı:
Denizli’de meydana gelen sır bir ölüm. 12 Şubat 2009’da yaşanan olayın mağduru Kız Meslek Lisesi öğrencisi 16 yaşındaki Huriye Çaput. Çaput, Denizli’de yüksek bir binanın önündeki beton zeminine çakılmış, oracıkta can vermişti.
 
Olay polis kayıtlarına intihar diye geçmişti. Oysa ki genç kız, okulun en başarılı öğrencisi aynı zamanda Okul Öğrenci Meclisi Başkanı idi. Arkadaşları onu pozitif kişiliği, gülen yüzü ve yaşama aşkıyla tanıyordu…
 
Denizlihaber.com, ailesi Kızılcabölük’te yaşadığı için burada bir eve yerleştirilen Huriye Çaput’un aslında üniversite öğrencilerinin yoğunlukta olduğu bir cemaat evinde ablalara emanet edildiği duyumlarını gündeme taşımıştı. Genç kızın o evde kaybolan bir laptopun çalmasından dolayı “ABLALAR” tarafından suçlandığı, bu nedenle intihar etmiş olabileceği şüphesi ağır basınca, ölüm kayıtlara intihar diye geçti. Ancak dede Ali Dobulga, “Huriye’ye baskı yaptılar” iddiasında bulununca Denizlihaber.com olarak kamuoyuna şu soruyu yöneltmiştik; “Genç kızın ölümünün arkasında cemaat mi var?” Ancak o soru o günlerde yanıtsız kalmıştı?
 
  
Sizleri şimdi de 2014 yılının Haziran ayına götürmek istiyoruz.
Denizli, Huriye Çaput’un ölümünden tam 6 yıl sonra yine bir başka liseli genç kızın ölümüne sahne oldu. Sağlık Meslek lisesi Öğrencisi 15 yaşındaki Berna Pekakça, 7 Haziran 2014’te, tıpkı Huriye gibi kaldığı binanın önündeki beton zemine çakılarak yaşamını yitirmişti. Ancak Pekakça, Huriye gibi ABLALAR’ın evinde değil özel bir yurtta kalıyor. Ancak aile kızlarının ölümünden sonra DHA’ya yurdun bir cemaat yurdu olduğunu iddia ediyor ve ekliyordu; “Kızımızın baskılar nedeniyle intihar ettiğini düşünüyoruz”
 
Tüyler ürperten rastlantı!
Pekakça’nın ölümü araştırılırken ortaya atılan bir iddia, 2009’da yaşanan ölüm olayıyla karşılaştırıldığında tüyler ürperten bir benzerlik taşıyordu. Keza 15 yaşındaki genç kızın ölümünden önce tıpkı Huriye’nin yaşadığı gibi bir hırsızlık olayının yaşandığı ve Berna’dan şüphelenildiği öne sürülüyordu.
 
Gazete, 15 Üemmuz darbe girişiminin bu iki genç kızın ölümü için de milat olmasını istedi ve sorumluluk yayıncılık anlayışı örneği gösterdi. Gazete, Vali ve savcıları göreve çağırdı.