Sedef hastalığı psikolojiyi de bozuyor
Denizli Devlet Hastanesi Cildiye Uzmanı Dr. Hatice Nuran Uz ve Psikiyatri Uzmanı Dr. Taner Değirmenci, uzun süreli bir deri hastalığı olan sedef hastalığı hakkında bilgi vererek psikolojik olarak da kişilerin hayatını derinden etkilemesinden dolayı tedavide dermatolog ve psikiyatristin birlikte çalışmasının önemli olduğunu vurguladılar.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Taner Değirmenci de, sedef hastalığının sadece bir deri hastalığı değil psikolojik etkileri de olan psikosomatik bir hastalık olduğunu belirterek psikiyatrist takibinin de hastalığın tedavisinde önemli olduğunu söyledi. Değirmenci: “Hastalığın kronik olması sedef hastalarında bazen ümitsizliğe ve çaresizliğe neden olsa da, son yıllardaki gelişmelerle hastaların büyük bir kısmı rahatlıkla kontrol altına alınabiliyor. Sedef, etkisi sadece deriyle sınırlı olmayan ve yarattığı psikolojik etkilerle birlikte değerlendirildiğinde psikosomatik bir hastalık olarak kabul edilebilir. Özellikle depresyon ve stres gibi sorunlar bu hastalarda, toplum ortalamasından çok daha yüksek seviyede görülmektedir. Hastalığın kronik olması, neden olduğu estetik kaygılar, başta kaşıntı olmak üzere hastalık belirtileri, günlük yaşamın farklı alanlarındaki problemler ve tedavi başarısızlıkları umutsuzluk ve depresyona yol açarken; depresyon da bir kez oluştuktan sonra hastalığın daha ağırlaşmasına, hatta dirençli hale gelmesine neden olabilir. Ayrıca sedefli hastalarda stres ve hastalık ilişkisi de çift yönlüdür. Hastalık strese, stres de hastalığa yol açabilmekte veya hastalık ataklarına neden olabilmektedir. Ancak hastaların moralini bozan “sedefin tedavisi yok” şeklindeki yaklaşım, günümüz koşullarında kabul edilebilir değildir. Hastalar yaşam kalitelerini bozan bu hastalığı tedavi ettirme ve onunla barışık bir şekilde yaşamlarını devam ettirme imkanlarına sahip olduklarını bilmelidir. Hastalığın uzun süreye yayılması ve hastalıkla stres arasındaki iki yönlü ilişki nedeniyle sedef tedavisinde psikiyatrist takibi çoğunlukla gerekli olmakla beraber en ideali dermatolog ve psikiyatristin birlikte çalışmasıdır. Hastalığın uzun süreye yayılması ve fiziksel sıkıntıların neden olduğu negatif psikolojik etkiler hastaların yakın çevresini ve aile ilişkilerini de olumsuz etkileyebilir. Bu durumlarda aile terapilerine dahi gereksinim duyulabilir” diye konuştu.