Kabak tadı veren bir heykel hikayesi
Dönemin Belediye Başkanı Mehmet Candoğan’ın; şimdilerde kendini adını taşıyan parkın önüne 1965’te koydurduğu heykelin ‘sürgün’ hikayesi sosyal medyada yine tartışılıyor ama verdiği kabak tadı geçmiyor.

Denizli Belediyesi’nin iktisadi bir girişimi olan ve sonradan yıkılan Pamukkale Belediye Tesislerine (BELTES) götürülen heykelin dramı bitmek bilmedi. Dönemin kent aydınları tarafından bir kadın ve iki çocuğun tasvirinin bulunduğu heykelin ‘müstehcen’ olduğu için kaldırıldığı iddia edildi.
Medya ve iletişimin çok da gelişmediği bir yılda yaşanan bu tartışmada Belediye Başkanı Ziya Tıkıroğlu heykelin ‘düzenleme kapsamında’ kaldırıldığını açıklasa da sesi çok gür çıkmadı. Aradan geçen yıllarda belediye başkanları değişti ancak ‘sürgündeki’ heykelin kaderi değişmedi.
Heykel yapılmasının üzerinden 50 yıl geçtikten sonra yani 2005 yılında Pamukkale Aniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Safi Avcı’nın girişimleriyle üniversite yerleşkesine getirildi.
Heykel, yıllardır buradaki yerinde huzurlu bir şekilde sergilenmesini sürdürürken, facebook’taki Eski Denizli isimli grup heykelin şimdiki halini ve Denizlili ünlü mimar Cengiz Bektaş’ın arşivinden çıkarılan fotoğrafı paylaşarak ‘bir hatırlatma’ yaptı.
Ancak kaldırıldığı günler de dahil olmak üzere neredeyse 40 yıldır tartışılan sürgün öyküsü sanki yeniymiş gibi tekrar gündeme getirildi. Dönemin belediye başkanı ANAP’lı Ziya Tıkıroğlu bazı yorumlarda sanat düşmanı gibi lanse edildi.
Bu durum, yıllarca Denizli’nin kültür önderi görevini üstlenen Denizli Sanat Vakfı’nın (DESAV) başkanlığı yapan, ismi Denizli’nin ilk ve tek açık hava tiyatrosuna verilen Ziya Tıkıroğlu’na bir haksızlık... Öte yandan sürgün zaten yıllar öncesinde olup bitmiş ve heykel şu anda sergilenebilirken bilgisizliğe dayalı tartışmalar Denizli’ye de çok büyük haksızlık...
biz kale ilçesi kurulalı atatürk heykeli görmedik.bunlar candoğanla uğraşıbbalar.denizli ve egenin heykelsiz tek ilçesi kale kaldı.ilgilenin biraz yav,,,